mide-14062011102749593

Mide kanseri sıklığı dünya genelinde büyük farklılıklar göstermektedir. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa gibi ileri derecede sanayileşmiş batılı ülkelerde en düşük oranlardayken, Japonya, Çin ve Güney Amerika’da ise göreceli olarak daha yüksek oranlarda görülmektedir. Mide kanseri, akciğer ve meme kanserinden sonra üçüncü en yüksek kanserdir. Japonya’da eskiden kanserden ölümlerin ana nedeni mide kanseri idi; bu nedenle erken tanı için çok çaba sarf edilmiştir. Mide grafisinin kullanıma girmesi ve endoskopideki hızlı gelişim erken tanı konulmasına, endoskopik taramalar ise erken saptamaya katkıda bulunmuştur. Günümüzde Japonya da mide kanseri artık kanserden ölümlerin ana nedeni olmaktan çıkmıştır. Bu durum bize endoskopinin ve erken tanının önemini gösteren en önemli kanıttır.

 

TANI

Mide kanserinin tanısında altın standart gasroskopik incelemedir.
Sıklıkla birçok erken mide kanserli hastanın benign mide ülseri semptomları
ile başvurduğu bilinmektedir. Bu yüzden, peptik ülser semptomları mide kanserinin saptanması için önemli bir ipucudur fakat ülser semptomları H2 reseptör antagonistleri veya bir proton pompası inhibitörü gibi antiülser ilaç kullanımıyla kolaylıkla maskelenebilmektedir. Ülser semptomları olan hastalara, semptomlar ilaç tedavisi sonrası geçtikten sonra en az bir kere endoskopi ve biyopsi yapılması şiddetle önerilmektedir ve hâlihazırda bu öneri Japonya’da uygulanmaktadır. Mide ülseri varlığında biyopsi örneklerinin yeri ve sayısı önemlidir. Mide kanseri saptama duyarlılığı biyopsi sayısı ile orantılı olarak artar ancak optimum biyopsi sayısı tartışmalıdır.

 

TEDAVİ

 

GASTREKTOMİ (Operasyonla Midenin Alınması)

Günümüzde gastrektomi mide kanseri ’nin tedavisi için en yaygın kullanılan yaklaşım kalmaya devam etmekle beraber; yüksek insidansa sahip ülkelerde endoskopik tedaviler popülerlik kazanmaktadır. Tümör lokalizasyonuna göre hem subtotal (kısmi) hem de total (tam) gastrektomi uygulanmaktadır. Total gastrektomi, midenin üst 1/3 kısmında bulunan lezyonlar için uygulanırken, subtotal gastrektomi ise midenin alt 2/3 kısmında bulunan lezyonlarda uygulanmaktadır. Midenin orta 1/3’lük kısmında erken kanser saptanan hastalarda mide çıkışını koruyucu gastrektomi ile olumlu sonuçlar bildirilmiştir. Subtotal ve total gastrektominin uygulanma sıklığına bakacak “olursak: Subtotal gastrektomi hastaların yaklaşık %60’ında, total gastrektomi %34’ünde ve proksimal/atipik rezeksiyon ise %6 hastada uygulanmaktadır. Değişik cerrahi yaklaşımlar arasında 5 yıllık sağ kalım açısından anlamlı bir fark saptanmamıştır.

 

Endoskopik Mukozal Rezeksiyon

Endoskopik mukozal rezeksiyon, erken teşhis edilen ve seçilmiş vakalarda kullanım sıklığı gittikçe artan en önemli endoskopik tedavi yöntemdir. Deneyimli hekim ve merkezlerin sayısı son yılarda ciddi artış göstermektedir.

İlişkili Sayfalar